Bir kağıdı bile çocuklarına kullandırmayan devlet görevlileri de varmış…
Biliyorsunuz Ekrem İmamoğlu, İBB’ye ait israf ve ihtiyaç fazlası olarak nitelendirdiği araçları Yenikapı’da sergilemişti.
1. Gazeteci Zeynep Gürcanlı da bu “israfı” görünce Twitter hesabından makam aracına sahip olan bürokrat babasıyla ilgili böyle bir tweet attı.
Babam üst düzey bürokrattı.Makam aracı vardı. Çocukken, tek kızı olmanın tüm şımarıklığıyla,ısrarla isterdim beni de bindirmesini.Ağlamama,sevimlilik yapmama filan hiç bakmadı.Sadece”o devletin arabası,senin ne işin var” dedi..İstanbul’daki binlerce aracı görünce aklıma geldi— zeynep gürcanlı (@zeynepgurcanli) September 6, 2019
2. Bunun üzerine diğer Twitter kullanıcıları da makam, rütbe sahibi tanıdıklarının devletin malına nasıl bir gözle baktıklarını, ne amaçla kullandıklarını anlattı.
Askerdi babam. Onun da bi makam araci vardi. Bi gun issiz bi yolda yururken gordu beni (ogrenci hali, param yoktu). Durdu, ne isim oldugunu sordu, anlattim. Para verdi, gelen ilk minubuse felan bin, almam seni devletin aracina dedi.— Erkal Ay (@drerkalay) September 6, 2019
3. Bir kağıt bile olsa faydalanmayacaksın demek ki.
Babam C.Savcısı’ydı. Bir gün bürosundayken yazıcıdan 2-3 tane A4 kağıdı aldım. Kağıtları yerine koydurttuğu gibi bir araba da laf yedim.— Sertaç Yenice (@kocakafasi) September 8, 2019
4. Eskiden her şey gerçekten başkaymış.
aynı seyi ben de yaşadım.DSİ de çalışan babam,hergün kapıya gelen arabayla araziye çıkardı.Şakır şakır yağan yağmurda,öğretmen olan annemi asla yanina almaz o da bizler de okullarımıza dolmuşla,otobüsle giderdik.— sibel dolu (@sibeldolu57) September 7, 2019
5. Devletin silgisini bile evlatlarına vermeyen babalar varmış be…
Babam bir köy okulunda hem okulun müdürü hemde sınıf öğretmeniydi odasına her girdiğimde tek hedefim bu silgiydi onca ısrarıma onca diretmeme rağmen bir tane olsun vermedi devletin malını veremeyeceğini o odadaki herşey gibi o silgininde kendine zimmetli olduğunu söylerdi. pic.twitter.com/X7tPQtupgN— Levent!! (@levent_bozkurt) September 8, 2019
6.
Büyükbabam Milli Eğitim Müdürü’ydü, şoförlü aracı vardı, asla hiçbirimizi bindirmedi, ”dairenin otomobili” derdi, anneannem bir kez dahi ayağını atmamıştır.— özlem erimez (@soapstudio2) September 6, 2019
7. Şu tweet o kadar çok şey anlatıyor ki.
Babam orman mühendisi idi. Geceleri evde çalışır harita çizerdi. DMO silgisinde hep gözüm vardı asla kullandırtmadı. Rengarenk silgiler alırdı ki istemeyelim diye.— tuba (@tuba_v) September 6, 2019
8. Sadece makam sahibi insanlar değil yakınları da devlet malının nasıl kullanılması gerektiğini biliyormuş.
eşim ebe-hemşireydi. yıllarca,karda-kışta, çalıştığı sağlık ocaklarına yürüyerek gitti. bir tek kez bile, benim kaymakam makam aracıma binmedi. bunu ben de önermedim, çünkü önersem, reddedeceğini biliyordum.— Ahmet Şensılay (@sensilayahmet) September 6, 2019
9. Umarım kalmıştır. 🙂
Benim Rahmetli babamda orta düzey yöneticiydi babamın yanına gittiğimde, evi aramam gerekirse “devletin telefonu bu olmaz derdi” sanırım kalmadı bu insanlardan artık devlette.— T.C Oktay Ozturk (@oktayozturk79) September 6, 2019
10. Ne güzel insanlar varmış.
Babam zabıta memuruydu, haftada 1 gün pazar başı nöbeti vardı. Annem eve (parasıyla) bir iki sipariş verse, nöbette olduğu pazardan getirmezdi. Pazarcı nüfuzuma göre muamele eder, ucuz vermek ister diye. Devletin üniformasını kişisel hayatımda kullanmam için vermediler derdi— BankoCan (@banko_can) 8 Eylül 2019
11. Nasıl hassas düşünüyorlarmış.
2007 yılında kısa dönem askerlik yaptım. Babam; askerden dönerken devletin verdiği tek bir atleti bile eve sakın getirme dedi. Dediği gibi de yaptım. Yani bu hassasiyet biz Türkler için günümüzde de devam ediyor.— hAKan (@ahakank) September 6, 2019
12. Evet, sadece bir kağıt!
Annem öğretmendi ve üniversiteden teksir kağıtları verilirdi sınav dönemlerinde soru bastırmak için, artan kâğıtlar daima üniversiteye geri götürüldü çünkü bizim değildi. Evet, kâğıt!— Yagmur Ozgur (@ei8hty_ei8ht) 8 Eylül 2019
13. Pul koymak mı? Vay be! En iyisi buydu.
Dedem devlete dilekçe yazarken zarfın icine devletin vereceği cevabın pulunu da koyardı. Kendisi bu devlet için tüm cephelerde savaşa katılmıştı. Cumhuriyet kurulduktan sonra kendisine verilen madalyayı bile almamıştı. Gurur duyuyorum.— Fgd (@Fgd37261960) September 6, 2019
Siz neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!